The greatest strength of a cancer patient is the hope in her/his soul!

Sezai Demirbas, Prof. Dr.
Sezai Demirbas, Prof. Dr.
  • Ana Sayfa
  • Hakkımda...
  • Genel Cerrahi Hst.ları
    • Fıtıklar (herniasyon)
    • Safra kesesi Hst.ları
    • Memedeki kitleye yaklaşım
    • Pankareas enfeksiyonları
    • Pankreas kistleri
    • İnflamatuar Barsak Hst.
    • Barsak fistülleri
    • Divertikül hastalığı
    • Cerrahi enfeksiyonlar
    • Dalak hastalıkları
    • Hidradenitis supürativa
  • Onkolojik Cerrahi Hst.lar
    • Karsinoid tümörler
    • Mide kanseri ve tedavisi
    • Pankreas tümörleri
    • Kolon-Rektum Tümörleri
    • Periton yaygın kanseri
    • Peritoneal mezotelyoma
    • Yumuşak Doku Sarkomları
    • Nöroendokrin tümör
    • Meme kitleleri ve kanseri
    • Tiroid bezi kanseri
    • Karaciğer adenomu
    • Desmoid tumors
    • Gastrointestinal fistül
  • Proktolojik hastalıklar
    • Perianal Abse ve fistül
    • Pilonidal Hastalık
    • Hemoroid, Anal darlık
    • Dışkı kaçırma-tutamama
    • Kabızlık ve Rektosel
    • Pelvik organ prolaps
    • Total Rektal prolapsus
    • Anal sfinkter onarımı
    • Rektovajinal fistul
    • Pruritus Ani (kaşıntı)
  • Askeri Tıp ve Travma
  • Tıbbi Blog
  • İletişim
  • Daha fazlası
    • Ana Sayfa
    • Hakkımda...
    • Genel Cerrahi Hst.ları
      • Fıtıklar (herniasyon)
      • Safra kesesi Hst.ları
      • Memedeki kitleye yaklaşım
      • Pankareas enfeksiyonları
      • Pankreas kistleri
      • İnflamatuar Barsak Hst.
      • Barsak fistülleri
      • Divertikül hastalığı
      • Cerrahi enfeksiyonlar
      • Dalak hastalıkları
      • Hidradenitis supürativa
    • Onkolojik Cerrahi Hst.lar
      • Karsinoid tümörler
      • Mide kanseri ve tedavisi
      • Pankreas tümörleri
      • Kolon-Rektum Tümörleri
      • Periton yaygın kanseri
      • Peritoneal mezotelyoma
      • Yumuşak Doku Sarkomları
      • Nöroendokrin tümör
      • Meme kitleleri ve kanseri
      • Tiroid bezi kanseri
      • Karaciğer adenomu
      • Desmoid tumors
      • Gastrointestinal fistül
    • Proktolojik hastalıklar
      • Perianal Abse ve fistül
      • Pilonidal Hastalık
      • Hemoroid, Anal darlık
      • Dışkı kaçırma-tutamama
      • Kabızlık ve Rektosel
      • Pelvik organ prolaps
      • Total Rektal prolapsus
      • Anal sfinkter onarımı
      • Rektovajinal fistul
      • Pruritus Ani (kaşıntı)
    • Askeri Tıp ve Travma
    • Tıbbi Blog
    • İletişim
  • Ana Sayfa
  • Hakkımda...
  • Genel Cerrahi Hst.ları
    • Fıtıklar (herniasyon)
    • Safra kesesi Hst.ları
    • Memedeki kitleye yaklaşım
    • Pankareas enfeksiyonları
    • Pankreas kistleri
    • İnflamatuar Barsak Hst.
    • Barsak fistülleri
    • Divertikül hastalığı
    • Cerrahi enfeksiyonlar
    • Dalak hastalıkları
    • Hidradenitis supürativa
  • Onkolojik Cerrahi Hst.lar
    • Karsinoid tümörler
    • Mide kanseri ve tedavisi
    • Pankreas tümörleri
    • Kolon-Rektum Tümörleri
    • Periton yaygın kanseri
    • Peritoneal mezotelyoma
    • Yumuşak Doku Sarkomları
    • Nöroendokrin tümör
    • Meme kitleleri ve kanseri
    • Tiroid bezi kanseri
    • Karaciğer adenomu
    • Desmoid tumors
    • Gastrointestinal fistül
  • Proktolojik hastalıklar
    • Perianal Abse ve fistül
    • Pilonidal Hastalık
    • Hemoroid, Anal darlık
    • Dışkı kaçırma-tutamama
    • Kabızlık ve Rektosel
    • Pelvik organ prolaps
    • Total Rektal prolapsus
    • Anal sfinkter onarımı
    • Rektovajinal fistul
    • Pruritus Ani (kaşıntı)
  • Askeri Tıp ve Travma
  • Tıbbi Blog
  • İletişim

Mobil: +90 532 441 1873 - İş: +90 312 292 9900

Mobil: +90 532 441 1873 - İş: +90 312 292 9900

Kalınbağırsak kanseri erken tanınabilir mi?

 Kalın bağırsak ve kalın bağırsağın son kısmı olan rektumun kanseri (Kolorektal kanser) erken evrede belirti vermese de bazı değişiklikler olabilir:

  • Bağırsak Alışkanlıklarında Değişiklik:
    Uzun süredir devam eden ishal veya kabızlık, bağırsak hareketlerinde düzensizlik.
  • Dışkıda Kan:
    Kan dışkıda açık kırmızı veya koyu renkli olabilir.
  • Karın Ağrısı:
    Sürekli karın ağrısı, kramplar veya şişkinlik hissi.
  • Dışkının Şeklinde Değişiklik:
    Normalden daha ince veya farklı bir şekil.
  • Yorgunluk ve Zayıflık:
    Nedeni açıklanamayan enerji kaybı veya halsizlik.
  • Kilo Kaybı:
    Bilinçli bir çaba olmadan meydana gelen ani kilo kaybı.


  •  Dışkınızı Kontrol Edin:
    Bağırsak hareketleri sırasında fark ettiğiniz anormallikler önemlidir. Renk veya şekil değişiklikleri, dışkıda kan gibi durumları gözlemleyin.
  • Bağırsak Düzeni:
    Bağırsaklarınızın çalışma düzenini bilmek önemlidir. Uzun süreli değişiklikler dikkate alınmalıdır.


 Tarama testleri, belirti vermeden önce kanseri yakalamak için en etkili yoldur:

  • Dışkıda Gizli Kan Testi (FOBT):
    Bağırsakta kanamayı kontrol eder. 50 yaş üstü bireylerin düzenli olarak yaptırması önerilir.
  • Kolonoskopi:
    Doktorun kalın bağırsağı ve rektumu bir kamera ile incelemesini sağlar. Polip (kanser öncüsü oluşum) veya diğer sorunlar tespit edilebilir. Polipler bu aşamada alınırsa kanser gelişimi engellenebilir.
  • Sigmoidoskopi:
    Kolonoskopiye benzer, ancak bağırsakların alt kısmı incelenir.


 Bazı kişiler kolorektal kanser açısından daha yüksek risk altındadır. Eğer:

  • Ailenizde kolorektal kanser geçmişi varsa,
  • Uzun süreli bağırsak hastalığınız varsa (ör. ülseratif kolit, Crohn hastalığı),
  • Sağlıksız beslenme (çok kırmızı et, az lif), hareketsizlik, sigara veya alkol tüketimi gibi alışkanlıklarınız varsa, erken taramalara başlamak çok önemlidir. 
  • Bu durumlarda taramalara daha erken yaşta başlanabilir.


 Kolorektal kanser riskini azaltmak için:

  • Lifli Beslenme: Tam tahıllar, sebzeler, meyveler gibi lif açısından zengin besinleri tüketin.
  • Düzenli Egzersiz Yapın: Haftada en az 150 dakika orta düzeyde aktivite önerilir.
  • Kırmızı Et ve İşlenmiş Et Tüketimini Azaltın: Daha az yağlı protein kaynaklarına yönelin.
  • Sigara ve Alkolü Sınırlayın.


 Kolorektal kanser, erken tanı konulduğunda tamamen tedavi edilebilir bir hastalıktır. 

Polipler gibi kanser öncüsü lezyonlar, gelişmeden önce alınabilir.

Ayrıca erken evre kanserler genellikle daha kolay tedavi edilir ve tedavi sonuçları daha başarılıdır.


Kendinizde veya yakınlarınızda yukarıdaki belirtileri fark ettiğinizde doktora başvurmayı ihmal etmeyin. Erken teşhis hayat kurtarır!


Kalınbağırsak kanseri taraması için bunları bilmelisiniz!

Kolorektal kanser (KRK) dünya üzerinde en sık rastlanan 3ncü ve fakat ölüme neden olma sıklığına göre 2nci sıradaki kanser türüdür. 2020 yılında dünyada ortalama olarak 1,5 milyon kişi yeni tanısı konulan KRK hastasıdır. Bunlar arasında yaklaşık 1 milyon kişi de bu hastalık nedeniyle ölmüştür.

Dünyada bu konu üzerinde otorite olan ve rehberleri ortaya koyan avrupalı ve amerikan sağlık örgütlerinin bildirdiğine göre bu yaş 45 olarak teyid edilmiştir. Ailesel kanser riski veya genetik bir yatkınlık olmadığı her ortalama insan için KRK tarama yaşı 45 tir. Bunun nedeni ise KRK in daha erken yakalanarak elimine edilmesidir. 


Durumu ortaya koymak adına 3 farklı test yapılabilir. 

1. Yüksek duyarlılıklı gaitada kan testi yapılabilir. bunun sıklığı her yıl yinelenmesi olarak bildirilmiştir. 

2. Gaitada kan testi- FIT (Fekal İmmünhistokimyasal test) testi yukarıdaki gibi her yıl yinelenerek yapılmalıdır. 

3. Gaita - DNA testi, buda 3 yılda bir yapılacaktır. MT-sDNA testi diğerlerinden daha duyarlı bir test olarak çalışmalarda bildirilmektedir. bu test hem kanser riskinin büyüklüğünü, hem var olan kanser orijininin (polip veya poliplerin) büyüklüğünü daha duyarlı olarak bildirmektedir.  bu test pozitif ise kişiye mutlaka kolonoskopi yapılmalıdır. 



Bu hastalara ameliyattan sonra en az 5 yıl kadar takip yapılmalıdır. 

İlk 2 yılda takiplerin arası daha kısa sonraki 3 yılda ise biraz daha uzun olacaktır. 

Hastanın takibi sırasında hastalara takipte oldukları süre de dikkate alınarak aşagıda bildirilen tahlillerden bir veya birkaçı (Doktorunuzun  önermesi ile) yapılacaktır; 

1. Fizik muayene (Her kontrol da...)

2. CEA kanda takip edilmesi ilk 2 yılda 3 ayda bir. sonra Dr. zamnını belirler)

3. Kolonoskopi (Dr. zamanını belirleyecektir)

4. Karın ve akciğer tomografisi (Dr. zamanını belirleyecektir)


Bu hastalara mutlaka 20 yaş öncesinde Genetik hastalığı meydana getiren bozukluğu ortaya koymak maksadı ile genetik test (APC-Germline test ) yapılmalıdır. 

Ailesinde yukarıdaki bildirilen hastalık olan ve bu nedenle erken yaşta KRK gelişen 1nci ve 2nci dereceden akrabaları olan kimseler puberteden başlamak üzere her yıl fleksible sigmoidoskopi ve/veya kolonoskopi yapılarak takip edilmelidirler. 

Bu ailelerin çocuklarında ise fleksibil sigmoidoskopi 10-12 yaşından itibaren 1-2 yılda bir tekraren yapılmalıdır.


Meme kanserinin bazı yaygın belirtileri şunlardır:

  • Memede veya koltuk altında hissedilen sert kitle.
  • Meme cildinde çekilme, çökme veya portakal kabuğu görünümü.
  • Meme başında akıntı (kanlı veya berrak olabilir).
  • Meme boyutunda veya şeklinde değişiklik.
  • Meme başında içe çekilme veya hassasiyet.

    Meme kanseri erken olarak nasıl tanınabilir?

      Meme kanserinin erken tanısı, kişinin kendi vücudunu tanıması ve düzenli kontrollerle mümkündür. Meme kanseri erken evrede genellikle belirgin bir belirti vermez, bu yüzden bazı yöntemlerle kendi kendinizi takip etmek ve belirli kontrolleri yaptırmak çok önemlidir. İşte bunu basitçe anlamanın yolları: 


     Bu yöntem, kadınların kendi memelerini düzenli olarak kontrol ederek değişiklikleri fark etmelerine yardımcı olur.

    • Ne Zaman Yapılmalı?
      Adet döngüsü olan kadınlar için en iyi zaman, adet bitiminden sonraki 5-7 gündür. Bu dönemde memeler daha az hassas olur. Menopoz sonrası kadınlar ise her ayın aynı gününü seçebilir.
    • Nasıl Yapılır?
      • Ayna Karşısında: Memelerinizi aynada inceleyin. Şekil, boyut ya da ciltte değişiklik var mı diye bakın. Çökme, kızarıklık ya da ciltte portakal kabuğu görünümü gibi durumlar dikkate alınmalıdır.
      • Elde Kontrol:
        Bir kolunuzu başınızın arkasına kaldırarak diğer elinizle memenizi ve koltuk altınızı yumuşak, dairesel hareketlerle hissedin. Sert bir kitle, yumru ya da farklı bir his olup olmadığını kontrol edin.


     Meme kanserinin bazı yaygın belirtileri şunlardır:

    • Memede veya koltuk altında hissedilen sert kitle.
    • Meme cildinde çekilme, çökme veya portakal kabuğu görünümü.
    • Meme başında akıntı (kanlı veya berrak olabilir).
    • Meme boyutunda veya şeklinde değişiklik.
    • Meme başında içe çekilme veya hassasiyet.


     Doktora gitmek erken tanıda çok önemlidir.

    • Mammografi (Röntgen Taraması): 40 yaş üstü kadınların yılda bir kez mammografi yaptırması önerilir. Meme kanserini belirtiler ortaya çıkmadan çok önce tespit edebilir.
    • Doktor Muayenesi: Özellikle risk grubunda olanlar (ailesinde meme kanseri hikâyesi olanlar) düzenli olarak bir doktora görünmelidir.


    • Dengeli beslenmek, 
    • Düzenli egzersiz yapmak, 
    • İdeal kiloyu korumak, 
    • Sigara ve alkol tüketimini sınırlandırmak, meme kanseri riskini azaltabilir.


     Erken tanı konulduğunda, meme kanseri genellikle küçük bir cerrahi işlemle tedavi edilebilir ve tedavi başarı oranı çok yüksektir. Ayrıca kemoterapi veya radyoterapi gibi daha ağır tedavi yöntemlerine ihtiyaç duyulma olasılığı azalır.

    Unutmayın, memelerinizde herhangi bir değişiklik fark ettiğinizde gecikmeden bir doktora başvurmalısınız. Bu durum utanç verici değildir; sağlığınız için önemlidir.


    Mide kanseri önemli bir hastalık mıdır?

    Sorunuzun yanıtını bulamadıysanız lütfen drsdemirbas@gmail.com adresine yazarak bize ulaşın.

     Mide kanseri, sindirim sistemimizin önemli bir organı olan midenin hücrelerinde başlayan ciddi bir hastalıktır. Önemli bir hastalık olmasının sebepleri şunlardır:

    1. Yaygınlık: Mide kanseri, dünyada en sık görülen kanser türlerinden biridir. Bazı bölgelerde (örneğin Asya ülkelerinde) daha yaygındır.
    2. Geç Tanı: Genellikle erken evrelerde belirti vermediği için hastalık ilerlemiş safhalarda teşhis edilebilir. Bu da tedavi şansını zorlaştırır.
    3. Ciddi Komplikasyonlar: İlerlemiş mide kanseri sindirim sorunlarına, ağrıya ve ciddi sağlık problemlerine yol açabilir.



    Evet, mide kanseri erken tanınabilir, ancak bunun için düzenli kontroller ve bazı belirtilere karşı dikkatli olmak gerekir. Erken tanı için ipuçları:

    • Helicobacter pylori enfeksiyonu: Bu bakteri mide kanseri riskini artırabilir. Basit bir testle tespit edilip tedavi edilebilir.
    • Endoskopi: Mide kanserinin erken belirtilerini tespit etmek için etkili bir yöntemdir. Özellikle aile öyküsü olan veya risk grubunda olan kişilere önerilir.
    • Belirtiler: Erken evrelerde genellikle sessizdir, ancak iştahsızlık, mide yanması, şişkinlik, sebepsiz kilo kaybı gibi belirtiler olduğunda doktora başvurulmalıdır.


    Mide kanseri riskini azaltmak için bazı yaşam tarzı değişiklikleri ve önlemler alınabilir:

    Beslenme Düzeni:

    • Taze Meyve ve Sebzeler: Antioksidanlar ve vitaminler mide kanseri riskini azaltabilir.
    • Tuzlu ve İşlenmiş Gıdalardan Kaçınma: Tuzlanmış balıklar, turşular ve işlenmiş etler mideye zarar verebilir.
    • Lif Tüketimi: Tam tahıllar ve baklagiller sindirimi destekler ve mide sağlığını korur.

    Sigara ve Alkol:

    • Sigara: Mide kanseri riskini artırır. Bırakılması önerilir.
    • Aşırı Alkol: Mide mukozasına zarar verir; ölçülü tüketilmelidir.

    Helicobacter Pylori'nin Tedavisi:

    • Bu bakterinin enfeksiyonu olan kişilerin tedavi edilmesi riski önemli ölçüde azaltabilir.

    Aile Öyküsü:

    • Ailede mide kanseri vakaları varsa, düzenli taramalar ve kontroller yaptırılmalıdır.

    Düzenli Egzersiz ve Sağlıklı Kilo:

    • Egzersiz yapmak ve sağlıklı bir kiloda kalmak, mide kanseri dahil birçok hastalığa karşı koruyucudur.


    Peritoneal karsinomatozis

    Sorunuzun yanıtını bulamadıysanız lütfen drsdemirbas@gmail.com adresine yazarak, bize ulaşın.

    Peritoneal Karsinomatozis, orijinal yerinden peritona (karın boşluğunu kaplayan bir zar) yayılan bir tümördür.


    Peritoneal Mezotelyoma: peritonda gelişen tümör

    Pseudomixoma Peritonei: mukoselden kaynaklanan, genellikle apandisit bölgesinde bulunan tümör

    Diğer organlarda gelişen primer tümörler:

    Kolon-rektum

    Yumurtalık

    Mide

    Meme

    Pankreas


    Sayı, malignitenin kökenine bağlı olarak değişir:

    Peritoneal Mezotelyoma: Her 1 milyon kişide yılda 2/3 hasta

    Psödomixoma Peritonei: Her 1 milyon kişide yılda 1/2 hasta

    Diğer organların tümörlerinden kaynaklanan Peritoneal Karsinomatozis: Her yıl yüz binlerce.

    Kolon tümörü hastalarının en az %15'inin, yumurtalık kanseri hastalarının %60'ının ve mide tümörü hastalarının %50'sinin Peritoneal Karsinomatozis geliştirebileceği tahmin edilmektedir.


    Peritoneal Karsinomatozis, başlangıç ​​aşamasında tamamen asemptomatik (bulgusu olmayabilir) olabilir ve birçok vakada yalnızca birincil tümörün cerrahi rezeksiyonu (çıkarılması) sırasında tespit edilir.


    Bunlar bulgular olabilir:

    karın şişkinliği

    iştahsızlık ve kilo kaybı

    bulantı ve kabızlık

    karın ağrısı

    yorgunluk

    karın boşluğunda büyük miktarda sıvı birikmesi nedeniyle nefes darlığı (asit)


    Belirli bir test yoktur; genellikle aşağıdakiler de dahil olmak üzere bir dizi araştırma gerekir:


    Hematokimyasal standart testler 

    Tümör belirteçleri

    BT taraması (Bilgisayarlı tomografi)

    PET (Pozitron emisyon tomografisi)

    Biyopsi

    Laparoskopi

    Endoskopi


    Çok uzun zaman öncesine kadar, Peritoneal Karsinomatozis tedavisi işe yaramaz bir çaba olarak görülüyordu ve hastalar genellikle tanıdan itibaren kanserin ciddiyetine, hastanın durumuna ve Peritoneal Karsinomatozisin kökenine bağlı olarak sadece birkaç hafta/ay hayatta kalıyordu.


    Son yirmi yılda durum değişti ve artık dünyanın dört bir yanındaki birçok hastane seçilmiş hastalara tedavi sunabiliyor.


    Sırayla uygulanacak iki birleşik fazdan oluşan karmaşık bir cerrahi müdahaledir:


    1. CRS – Sito-redüktif cerrahi: karındaki tüm görünür tümörleri çıkarmayı amaçlar.

    Tümörden etkilenen karın içi organlar güvenli bir şekilde rezeke edilebilir ve hiçbir kötü huylu tümör izi kalmadığından emin olmak için çıkarılabilir


    2. HIPEC – İntra-Peritoneal Hipertermik Kemoterapi: amacı, ameliyattan sonra karında kalmış olabilecek, çıplak gözle görülemeyen kalıntı mikroskobik birikintileri ve tümör hücrelerini öldürmektir.


    Periton boşluğuna doğrudan yüksek konsantrasyonlu kemoterapiklerin hipertermik bir solüsyonunun uygulanmasından oluşur. 42-43°C’de ısıtılmış kemoterapi ilaçlarının özel bir cihaz yardımıyla 60/90 dakika boyunca periton boşluğunda dolaştırılmasıyla yapılan gerçek bir periton banyosudur.


    Kanser olma riski ne demektir? Nasıl anlaşılmalıdır?

     

    Kanser risklerinin anlaşılması (docx)

    İndirme

    Risk ve tarama testi uygulanması (docx)

    İndirme

    Biyopsi yapılması önemli bir işlem midir?

     Biyopsi, modern tıpta tanı ve tedavi yönetiminde altın standarttır. Ancak hastanın klinik öyküsü, fizik muayene bulguları ve diğer tetkik sonuçları ile birlikte değerlendirilmelidir.


    Sorunuzun yanıtını bulamadıysanız lütfen bize ulaşın.

    •  Tanı Amaçlı: Dokuda kanser, enfeksiyon, inflamasyon, ya da otoimmün bir hastalık olup olmadığını belirlemek.
    • Hastalığın Tipini ve Yaygınlığını Belirleme: Özellikle kanser türlerinde, hücre tipinin ve hastalığın evresinin tespiti.
    • Tedaviye Yönlendirme: Spesifik bir tedavinin (örneğin kemoterapi veya cerrahi) uygun olup olmadığını belirlemek.
    • Tedavi Yanıtını İzleme: Tedavinin etkisini değerlendirmek veya nüks riskini belirlemek.


    •  Kesin Tanı: Radyolojik veya laboratuvar testleriyle tespit edilemeyen durumlarda kesin tanı sağlar.
    • Hücresel Seviyede İnceleme: Hastalığın moleküler yapısını veya hücresel değişikliklerini görmeyi mümkün kılar.
    • Kişiselleştirilmiş Tedavi: Özellikle onkolojide, biyopsi sonuçları tedavi planını hastaya özgü hale getirebilir.


    •  Hastalığın Tanısı: Kanser mi, enfeksiyon mu, yoksa başka bir durum mu olduğu açıklanabilir.
    • Hastalığın Derecesi ve Evresi: Özellikle malign hastalıklarda, tümörün agresiflik düzeyi (grade) ve yayılım durumu.
    • Tedavi Seçenekleri: Sonuca göre cerrahi, kemoterapi, radyoterapi veya başka tedaviler önerilebilir.
    • Risk ve Beklentiler: İlerleyen süreçte hastalığın seyri hakkında bilgi verilebilir.


    •  Çoğu durumda biyopsi, tanı sürecinin yalnızca bir basamağıdır.
    • İleri Tetkikler: PET/BT, MR, genetik testler veya kan testleri gibi incelemeler gerekebilir.
    • Tedavi Planlaması: Biyopsi sonrasında genellikle çoklu disiplinlerden oluşan bir ekip tarafından hasta için en uygun tedavi planı yapılır.


    •  Sınırlamalar:
      • Yetersiz veya yanlış bölgeden alınan örnekler doğru tanıyı engelleyebilir.
      • Mikroskop altında bazı durumlar net bir tanı sağlamayabilir (örneğin düşük dereceli displaziler, yetersiz görülen örneklemeler, farklı boyama karakteristiği gerektiren örneklemeler vs...).
    • Tekrar Biyopsi Gerekebilir: Eğer sonuçlar şüpheli ise veya klinik tablo ile uyuşmuyorsa yeni biyopsi alınabilir.
    • Ek Testler: İmmünhistokimya veya moleküler analiz gibi ileri testler gerekebilir.


    ÇALIŞMA KONULARI

    Gülhane Tıp 5nci sınıf-1985

    GENEL CERRAHİ HASTALIKLAR

    ONKOLOJİK CERRAHİ HASTALIKLAR

    ONKOLOJİK CERRAHİ HASTALIKLAR

    Daha fazla bilgi edinin
    Patmos adası, güney doğu ege denizi

    ONKOLOJİK CERRAHİ HASTALIKLAR

    ONKOLOJİK CERRAHİ HASTALIKLAR

    ONKOLOJİK CERRAHİ HASTALIKLAR

    Daha fazla bilgi edinin
    ay

    PROKTOLOJİK (ANAL BÖLGE) HASTALIKLARI

    PROKTOLOJİK (ANAL BÖLGE) HASTALIKLARI

    PROKTOLOJİK (ANAL BÖLGE) HASTALIKLARI

    Daha fazla bilgi edinin

    ASKERİ HEKİMLİK VE ÖNEMİ

    PROKTOLOJİK (ANAL BÖLGE) HASTALIKLARI

    PROKTOLOJİK (ANAL BÖLGE) HASTALIKLARI

    Daha fazla bilgi edinin
    GATA; Gülhane Askeri Tıp Akademisi
    Üniversite
    TOBB Üniversite

    Hoş geldiniz

    Bu web sitesi bir doktor tanıtım sitesidir. Oluşturulmasının amacı genel/onkolojik cerrahi tedavi prosedürleri hakkında okuyanlara doğru bilgiler vererek yönlendirmektir.


    WELCOME

    It is the MD's  introduction site. Its purpose is to provide accurate information to the readers and guide them accordingly.

    Ayrıntıları öğrenin
    • Ana Sayfa
    • Hakkımda...
    • Memedeki kitleye yaklaşım
    • Kolon-Rektum Tümörleri
    • Periton yaygın kanseri
    • Meme kitleleri ve kanseri
    • Tiroid bezi kanseri
    • Tıbbi Blog

    Sezai Demirbas, Prof. Dr.

    Söğütözü, Yaşam Caddesi No:5, Yenimahalle/Ankara, Türkiye

    +90 532 441 1873 - +90 312 292 9900

    Telif Hakkı © 2022 Prof. Dr. Sezaidemirbas - Tüm Hakları Saklıdır. '

    Destekli

    Bu web sitesinde çerez kullanılır.

    Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.

    Kabul Et