Yumuşak Doku Sarkomları

Bu tip kanserlere nadir rastlanır. Genellikle organ ve yapıları saran, destek veren ve etraf dokuda bulunan hücreler ve yapılardan gelişirler. Yumuşak doku sarkomlarının kaynak aldığı dokular, yağ, kas, kan damarı, derin cilt katmanları, kirişler (tendon) ve ligamentlerdir. Kemikten de gelişir ise de ayrı olarak değerlendirilir.

Yumuşak doku sarkomlarının bulguları:

Erken evrede bir bulgu vermeyebilirler. Hacim olarak büyüdüklerinde yada etrafda yayıldıklarında bulgu vermeleri daha mümkündür, Örneğin;

• Cilt altında tedricen ve zamanla büyüyen ve üzeri kızaran ağrısız kitle halinde çıkabilirer,
• Karın boşluğunun büyümesi akrın ağrısına neden olabilir, doluluk veya kabızlık ile çıkabilir,
• Akciğer dokusunun yakınında büyüyen bir lezyon ise öksürük ile karşımıza çıkabilir.

Bu bulgular tamamen basit ve benign bir patolojinin de (Lipoma gib...) nedeni olabilirler. Bu neden ile ayırıcı tanılarını uygun öntemler ile yapmak gereklidir.

Yumuşak doku sarkomlarının tipleri;

Vücudun hangi bölümünden geliştiklerine göre birden fazla tipe ayrılırlar.

• Leiomyoma- kas dokusundan gelişirler,
• Liposarkoma- Yağ dokusundan gelişirler
• Angiosarkoma- hücre ve organları besleyen kan damarları yada lenfatik damarlardan gelişirler. 
• Gastrointestinal stromal tümör- Sİndirim sisteminin organlarının hücre destek siteminde bulunan çok polarlı hücrelerden gelişir. 

Yumuşak doku sarkomlarının nedenleri;

Varolan ana bir veya birkaç neden net olmasa bile bazı risk faktörleri bu hastalğın ortaya çıkmasından sorumlu olabilir.

• Yaş; her yaşta görülmesine rağmen sıklıkla orta yaş kimselerde ortaya çıkarlar. böylece yaş artıkça rastlanma sıkığı da artacaktır.
• Kesinleşmiş bir genetik hastalığın varlığı (Ör: Nörofibromatozis , retinoblastoma vs. gibi)
• Önceden (bir başka tümör için) maruz kalınan radyoterapi veya radyasyon ışıması, 
• Vinil klorid, fenoksiasetik herbisitle (tarım milaçları) yumuşak doku sarkomlarının riskini artıran ögelerdir. 
• Kaposi sarkoması; nadir görülür. Herpes virüs ( tarafından meydana getiriemktedir.

Yumuşak Doku Sarkomlarının tanınması; 

Tanı şikayetçinin şikayeti ve meydana gelmiş olan bulgular eşliğinde değerlendirilmelidir. 

• Görüntüleme yöntemlerinden Ultrasonografi (USG) sıklıkla ilk uygulanan testtir. Basit yapılan ve hızlı olan bir tanı yöntemidir. daha sonra Manyetik Rezonanas Görüntüleme (MRG) yöntemi uygulanır. 
• Biyopsi alınaması asıl ve önemli bir tanı adımıdır. (biyopsi sırasında ekim şansı oldukça azdır.)
• Hastalık tanısı konulduktan sonra nereye nekadar yayılmış bu durumunda ortaya konulması gereklidir. 

Tedavisi;

bu tedavi kanserin gelişme yerine, hastanın yaşı ve kondüsyonuna ve hastalığın yayılma derecesi dikkate alınarak planlanır. bu tedavinin oluşturulmasında bir takım doktorların meydana getiridiği bir konsey kararı da daha uygun olacaktır.

Ana tedavi yolu; 

• Cerrahi ile tümörün tam olarak çıkarılmasıdır. 
• Radyoterapi ; yüksek enerjili radyasyon uygulaması gerekitir.
• Kemoterapi; bazı tipleri için kullanılsa ba bir kısım sarkomlar için ise etkisizdir.

Cerrahi; 

Cerrahi erken evrede tespit eidlen sarkomlar için uygun bir tedavi yoludur. hastalıkatan geride mikroskopik olarak hiç tümör dokusu bırakılmamalıdır. Bazı hastalarda ise ampütasyon sözkonusu olabilir.

Radyoterapi;

Bazı vakalarda radyoterapi (RT) kür şansını artırmak için kullanılır. Bazen de cerrahi yapılması mümkün değil ise hastaya RT uygulanmalıdır. RT de bazı yan etkileri (kuru cilt, derinin yanması, kıl-saç dökülmesi vb.) meydana gelebilir.

Kemoterapi (KT); 

KT nadir olarak cerrahi öncesinde verilerek sarkomların küçültülmesi amaçlanmaaıdır. bu durum işlememektedir. oysa RT nin yanında onun etkisini artırıcı olarak kullanılır. KTninde (yorgunluk, hasta hissetme, zayıflık vs...)yan etkileri vardır.