Tiroid bezi yakınmaları için hasta muayenesi sırasında Yaş, Cins, Ailede bazı tip tiroid kanseri olma hikayesi, çevresel faktörler ile boyuna radyasyon maruziyeti mutlaka araştırılmalıdır. Tiroid bezinde bir nodül (yumru9 bulunduğunda Tiroid uyarıcı Hormon (TSH) ölçümü, Tiroid ultrasonografisi (USG) ve servikal lenf nodlarının değerlendirilmesi ile radyonüklid tiroid taraması da yapılmalıdır. USG sırasında belirtilen iyi ve /veya kötü karakteristikler radyolog tarafından bildirilmelidir. Fakat yine de boyunda şişlik ve ya nodül ile birlikte önceden radyoasyon alma hikayesi, hızlı olarak nodülde büüyme olması, nodülün de tiroid bezinin kapsülünde veya arka tarafında bulunması ve büyük olması ince iğne aspirasyon biyopsisisni (İİAB) yaptırmalıdır. Birde bulunan nodülün büyüklüğü önemlidir. bu önem 1 cm çapından itibaren başlar. Genellikle 1-4 cm arasında olan hastalarda çap küçük oldukça ve kötü karakterisitikler de hastada yok ise takip ile devam etmeyi aksi takdirde ise biyopsi yapmayı durum gerekli kılmaktadır. ortaya konulan tiroid nodülü eğer 4 cm den büyük ise mutlaka İİAB si yapılmalıdır.
USG nin sonunda uygulanan İİABNin sonucu bir kaç biçimde gelebilir. İlk olarak yetersiz materyal veya tanı koydurmayacak materyal olabilir. bunlarda biyopsi tekrar edilmelidir. İİAB si iyi bir sonuç olarak gelse bile bu kimselerde kanser görülme oranı %0-3 olarak bulunmaktadır. diğer bir sonuç tanı tam olarak konulamayan yanı tanımlanamayan histolojik tip te olanlar vardır. Bu kimselerde de biyopsi tekrar edilmelidir. bu hastalardan ameliyat eidlenlerde canser gelişme olasılığının %6-18 olduğu bildirildmiştir. diğer bir sonuç Follğküler tip histoloji dir. bu sonuç ile kanser görülme riski %10-40 arasındadır. beşinci olarak sonuç şüpheli malignite olrak gelir ki canser görülme olasılığı %45-60 tır. Son olarak biyopsi sonucu kanser olarak bildirilir ki burada artık cerrahi uygulama tedavisi mutlaka işleme sokulmalıdır.
TANI KOYMA;
Tiroid bezi içerisinde bulunan hücrelerden gelişen farklı tiplerde tiroid kanseri karşımıza çıkar. sıklıkla 3 farklı tipte görülür. 1. Papiller tiroid kanseri2. Folliküler tiroid kanseri ve3. Hurtle (oksifil) hücreli tiroid kanseridir. Tiroid bezi kanseri için en sık kulalnılan ve kolay uygulanan yol İİAB (yani biyopsi)dir. bununla birlikte yeni zamanlarda farklı moleküler belirteçler de birlikte çalışılmaldı ve tanı konulmasına hatta tedavi seçimine de faydalı olmaktadır. Biyopsi yapılan hastalarda beklenen sonuç ortaya çıktığında bu durum kanseri öngrüyor ise bu kez de tiroid içinde bulunan ve biyopsi yapılan bu kitlenin (nodülün) büyüklüğü önem arzetmektedir. genel olarak üç farklı büyüklük tanı ve tedavi için önemlidir. nodülün 1 cm den küçük olması tedavi için cerrahiden ziyade dikkatli takip edilmesini gerektirirken , nodül çapı artıkça 1-4 cm veya 4 cm den büyük olarak karşılaşıldığında cerrahi tedavi olasılığı daha fazla değerlendirilmelidir. Nodül çaplarının önemli olması hastalığın yakın çevreye ve/veya uzak organlara yayılım yapma olasılığını da belirlemesidir. Bu neden ile ortalama olarak 1 cm den daha büyük çapta olan nodüler lezyonlar için boyun üçgenlerindeki lenf nodlarının hastalığa karışıp karışmadığını da ortaya koymak gereklidir. Bunun için USG veya MR görüntüleme uygun olacaktır. Bazı tiroid kanserleri ise endokrin sistem bozuklukları ile birliktedirler. Bu neden ile tanı konulabilmesi için de bazı endokrinolojik belirteçler tetkik edilmeli ve tanı kesinleştirilmelidir. Bu durumdaki hastalar için ailesel hikayenin olması da önemlidir. Bu durum dahi araştırılmalıdır. Genetik testler bir kısım tirodi kanser hastaları için gereklidir. Bunlar genellikle medüller tip tiroid kanser vakaları olan kimselerdir. Bu kişiler için hem genetik tarama testleri hem de olağan tanı koydurucu tahliller uygulanmalıdır.
İLK ADIMDA TİROİD KANSERİNİN TEDAVİSİ:
İyi sınıflama içerisinde bulunan tiroid kanserleri için tedavi birinci adımda cerrahidir. devamında ise seçilmiş hastalarda Iyod-131 ile radyo aktif tedavi ve tirotropinin baskılanması gerekliliğidir. Bu baskılama tedavisi hastaların risk kategorilerine göre uyarlanır ve amacı da hastalığın yinelemesini önlemektir.
Tiroid cerrahisi yanında hemen hemen her hasta için (olmasa bile...) boyundaki var olan lenf nodlarının ya tek veya ikitaraflı olarak cerrahi spesmene eklenerek çıkarılması gereklidir. bu duruma karar vermek için hastalığın tipi, sınflamaı ve, kanser gelişmiş olan kitlenin 8nodülün) büyüklüğü oldukça önem arzeder.
Tedavi yöntemleri içerisinde tiroidin tek lobunun ve orta bileşkesinin birlikte veya olmadan çıkarılması seçeneği de bir cerrahi tedavi yöntemidir. Fakat böyle bir ameliyattan sonra eğer hasta ve tümör için yukarıda bildirilen kötü karakteristikler (özellikler) mevcut ise ve tümör büyüklüğü de yeterince fazla ise bu durum patoloji raporunda ortaya konulmuş bir gerçek ise hasta yeniden ameliyata alınarak tüm tiroid dokusunun hemen tamamen çıkarılması işlemi uygulanmalıdır.
Anaplastik tipte (son derece hızla gelişen kanser türüdür) kanser için tedavi daha farlkıdır. bu durum bir çok doktorun katılacağı bir toplantıda değerlendirilmeli ve karak böyle alınmalıdır. sonuçta bu hastalık için cerrahi, radyoterapi ve kemoterapi gibi seçenekler bulunmaktadır. Bazen de hastalar için tedavi geliştirmek mümkün olmayabilir. Bu zamanda hasta için en iyi yaklaşım palyasyondur (bulguların tedavisidir).
Sezai Demirbas, Prof. Dr.
Söğütözü, Yaşam Caddesi No:5, Yenimahalle/Ankara, Türkiye
Telif Hakkı © 2022 Prof. Dr. Sezaidemirbas - Tüm Hakları Saklıdır. '
GoDaddy Destekli
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.