Meme kanseri riskinin bilinmesi insanlar için önemlidir. Bu riski hesap edebilmek maksadı ile yabancı araştırıcılar ve değerlendirme-rehberleri belirleme için çalışan kurumlar bir kısım hasta ve yakınları ile alakalı karakteristikleri belirli çarpanlar ile istatistiki yöntemler içinde birleştirerek bazı "tahmin sonuçları" ortaya koymuşlardır. (Claus Model; Gail model, Tyrer-Cuzich Model vs... gibi). Bu modellerin içerdiği hasta ve yakınları ile alakalı olan karakteristik bilgiler istenir. Risk taşıyan kimseden bu bilgiler alınarak bir hesaplama formuna (kalkülatöre) aktarılır ve kişinin yaşam boyunca meme kanseri riski ortaya konulabilir.
Bu karakteristikler arasında örneğim aşağıdaki sıralananların bir kısmı bulunmaktadır;
1. Kişinin yaşı
2. Menstrasyonun başlama yaşı
3. Adet kanamasının başlama yaşı
4. Meme kanseri olan birinci dereceden yakınları ve sayısı
5. Önceden kişi için yapılan meme biyopsileri var ise bunların sayısı (sonuç ister negetif ister pozitif olsun)
6. Biyopsilerden birinde elde eldilen sonuç atipik hiper plazi ile uyumlu olup olmadığının bilinmesi....
7. Toraks bölgesine (ğögüs kafesi üzerine) radyasyon (ışın tedavisi) alıp almadığı
8. Meme kanseri ile birlikte görülen bazı hastalıklar veya diğer tür kanserlerin (meme, over, pankreas. vs...) olup olmadığının bilinmesi
9. Hasta eğer takipte ve bir genetik çalışma yaptırmış ve sonucu bazı genetik muatsyonları gösteriyor ise (BRCA1-BRCA2)
10. Hastada daha önceden geçirilmiş meme kanseri veya duktal karsinoma başlangıcı ve/veya Lobüler karsinoma başlangıcı var ise...
Yukarıda bir kısmı belirtilmiş çeşitli hasta ve yakınları ile alakalı tıbbi bilgiler önemlidir ve hastanın yaşam boyu meme kanseri riskinin ne kadar olacağını bildirecektir.
Ayrıca burada okuyan tıp dışı kimsenin vakıf olmakta zorlanacakları genetik olarak etkileyen yüksek risk faktörleri ile meme kanseri sonrasında hormon etkili ilaçların kullanılmasını düzenleyici başka değerlendirme formları da bulunmaktadır. doktorunuz bunları dikkate alarak sizlere tedavi ve/veya takip uygulayacaktır.
Çalışmalar ortaya koymuştur ki bir takım faktörler (kişinin kendisi ile ve/veya ailesi ile alakalı olarak...) meme kanseri gelişmesinde oldukça etkilidir (Gail, 1989). Bunlar ;
1. Yaşın etkileridir (50 yaş üstü veya 50 yaş altı...)
A. Birinci derece yakınlarında meme kanseri olması
B. Erken adet görme
C. Geç yaşta ilk çocuğunu doğurma
D. Sık olarak memenin biyopsileri (iyi huylu bile olsa veya atipik hiperplazi ile sonuçlansa da...)
Not: Bu risk faktörlerinin bir kısmı anneden bir kısmı da babadan gelerek kişiyi etkilemektedir. Bu durumun sarih olmasına karşılık risk belirleyen yukarıda bildirdiğim bazı hesaplama formları ise zaman zaman babadan gelen etkileri değerlendirmeye almayabilir. O zaman da kişinin riski tam olarak anlaşılamaz. Bu durum tıbbi bilgi sistemi içerisinde yeni geliştirilen hesaplama formları ile düzeltilmeye çalışılmıştır.
Memede tespit edilen kitlelerin çoğunluğunu fibroadenomalar oluşturur. Sıklıkla genç kadınlarda görülür. çok sayıda ve kompleks olarak adlandırılanlarından meme kanseri gelişme riski vardır. Fibroadenomların kanser oluşturma riski olmayanlardan 2 kat daha fazladır.
Genellikle Ultrtasonografidir (USG). otuz yaş üzerinde ve hamile olmayan kadınlar için USG ve Mamografi (Ma) birlikte yapılması uygun olabilir. ama hamilelik var ise yine yapılması gereken USG dir. Yüksek risk faktörleri olmadıkça 30 yaştan daha genç kadınlar için Ma bir tetkik biçimi değildir.
Bilgisayarlı Tomografi (BT) yine 30 yaşından genç kadınlar için ilk tetkik yöntemi değildir. hem radyasyon etkisi vardır hem de bazı sınırlamaları bulunmaktadır.
Manyetik rezonans görüntüleme (MRG-MR) yine 30 yaşından genç kadınlarda başlangıç tetkiki olmamalıdır. Bu hem maliyet hem de yanlış pozitif bulgular nedeniyledir.
PET tetkiki ise hiç düşünülmemelidir (Dikkat! memedeki kitlenin tanısı için ...)
Mamografi fibroadenom, kist yada kanser olanı net olarak biribirinden ayıramayabilir. Birbirinin üzerini örten aynı bulgular varlığı buna neden olabilir.
USG ise fibroadenomu klasik bulguları nedeniyle tanımakta iyi bir araçtır. Fibroadenomu kist ve kanser kitlesinden ayırt edebilir. bazen komplike kistlerde ve bazı kanser kitlelerinde bu ayırım net olmayabilir.
MRG fibroadenomu kanserden ayırt edebilir. Bu durum MRG'nin çekim tekniği ile de alakalı olarak ilerlemektedir. Yine de fibroadenomları filloides tipi tümörlerden MRG ile ayırmak kolay değildir.
Aşağıda sizi "Meme kanseri riski" düğmesi ile yönlendirdiğim, Ulusal Sağlık Enstitüsünün (NHI) web sitesine ulaşacaksınız (İngilizcedir). Bilmeyenler için orada sıralanan soruların Türkçe karşılıkları aşağıda belirtilmiştir.
Bundan faydalanarak sizin ile alakalı sorulara gereken cevapları NHI web sitesinde, bilgisayar (ekranında) ortamında, boşluk doldurma biçiminde veriniz.
Sonuç olarak hem gelecek 5 yıllık (ilk sırada) hem de yaşam boyunca meme kanseri olma riskinizi (en altta) yüzde (%) olarak öğrenebilirsiniz!
Meme kanseri yatkınlığınız var mıdır?
1. Siz (bir kadın olarak) daha önce meme kanseri veya duktal karsinoma (DCIS) ya da lobuler karsinoma (LCIS) teşhisi aldınız mı? Daha önce Ör. Hodgkin lenfoma gibi bir hastalık nedeniyle göğüs kafesinize radyoterapi (Işın tedavisi) uygulandı mı?
2. Önceden herhangi bir genetik test (BRCA-1 ve BRCA-2 vb. gibi) yaptırdınız mı ; veya meme kanserine neden olabilen herhangi bir genetik hastalık ile alakanızın varlığı gösterildi mi?
Hastaların fiziksel özellikleri nelerdir?
3. Hastanın yaşı nedir?
4. Hastanın cilt rengi nedir (siyah, beyaz...)?
5. Alt grup bir sınıflama var ise belirtiniz!
Aile hikayesi!
6. Hasta daha önce sonucu iyi huylu da olsa meme biyopsisi yaptırdı mı?
7. Yaptırdı ise sayısı nedir?
8. Biyopsilerden sonucu "Atipik hiperplazi" olarak gelen oldu mu?
9. Hastanın ilk adet görme yaşı kaçtır?
10. Hastanın kaç tana birinci dereceden akrabası (kız kardeş, anne, teyze vs..) meme kanseri tanısı almıştır?
Meme içerisinde bulunan kitleler (kistler, adenomlar vs..), meme kanseri, aile hikayesi neden önemlidir?
Meme kanseri görülen kişilerin hemen 2/3 ü 50 yaş ve üzerindedir.
Meme kanseri hem dış faktörler (kişiyi etkileyen dış faktörlerdir ki göğüs kafesine radyasyon etkisinden sağlıklı olmayan yiyecekler ve/veya alkol, sigara kullanımının yaygınlaşması gibi çevresel etkilere kadar çok faktörlüdür), hem de genetik değişikliklerin etkisinde meydana gelir. Ailesinde birinci derece akrabalarında ,örneğin,kız kardeşlerinde, annesinde veya teyzesinde meme kanseri olanlarda ortalama iki kat daha fazla meme kanseri görülmektedir. Doğum yapma yaşı önemlidir. Otuz yaşından sonra doğum yapanlarda yaklaşık dört kat daha sık görülebilir.
En sık olarak memelerden birinde elle hissedilen ve daha önceden farkına varılmamış bir şişlik, sertlik veya yumru meydana gelmiş olmasıdır. Kendi memelerini düzenli kontrol eden kimseler için daha erken olarak fark edilebilen bu tür yumrular, böyle bir uygulama yapmayanlarda ise oldukça geç fark edilir. Bunun dışında koltuk altında büyümüş kitleler de (lenf düğümleri) kontrol eden için birer uyarı teşkil ederler. Çok nadir olarak meme kanseri tanısı yukarıda bildirilen kitle ele gelmesi uyarısı ile konulmadan evvel uzak organ yayılması ile de meydana çıkmış olabilir.
Bildirilen veya benzer nedenler ile kişi mutlaka kendi memesinden (memelerinden) haberdar olmak için hemen her banyo sırasında el ile kontrol etmeli ve farklılıkları, asimetrileri veya ortaya çıkmış kitlevi lezyonları fark ederek doktoru ile zaman geçmeden haberleşmelidir.
Sezai Demirbas, Prof. Dr.
Söğütözü, Yaşam Caddesi No:5, Yenimahalle/Ankara, Türkiye
Telif Hakkı © 2022 Prof. Dr. Sezaidemirbas - Tüm Hakları Saklıdır. '
GoDaddy Destekli
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.